Anadolu Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, Hürriyet Gazetesi’ ne özel röportaj verdi.
Röportajın tam metni şöyle:
Ankara’dan dünyaya açılan ticaret kapısı: Anadolu OSB
Anadolu Organize Sanayi Bölgesi (Anadolu OSB), Türkiye’ nin en hızlı gelişen üretim merkezleri arasında yerini alırken, Dünya ticaret arenasında önemli yere sahip işletmeleri ve yenilikçi uygulamalarıyla ‘sanayi’ kavramını adeta yeniden yorumluyor.
ÜRETİM SEKTÖRÜNÜN YÜKSELEN İVMESİ!
Anadolu OSB’ nin gelişim sürecine ilişkin açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, ülke ekonomisine katkının geleceğe yatırım olduğunu kaydetti.
Başkan Tuncay, “Anadolu Organize Sanayi Bölgesi, bugün küreselleşme sonucu artan rekabet ortamı ve yarattığı yeni ekonomik fırsatlar nedeniyle ekonomik konjonktürün önemli bir bileşeni konumundadır. Yenilikçi ruhunu tüm uygulamalarına yansıtan Anadolu OSB, ekonomi platformunda göz ardı edilemeyecek bir öneme sahip hale gelmiştir” dedi.
TUNCAY: ANADOLU OSB BİR AZİM HİKAYESİDİR
Konuşmasının devamında Tuncay, OSTİM’de işyerleri olan küçük bir grup olarak kısıtlı imkanlarla başladıkları Anadolu OSB hayaline sürekli yeni yatırımcıları inandırarak yollarına devam ettiklerini belirtti ve ekledi:
1997’de OSİAD Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ardından S.S. Orta Büyüklükte Sanayi Yapı Kooperatifi’ ni kurduk. Kooperatiflerle sağladığımız ilk ekonomik birlikteliğimizi OSİAD Güç Birliği A.Ş. ile yükselttik. 2007’ de ise ilk kamulaştırmamızı yaptık. Modern üretim biçimleri doğa ile barışık olmalıdır. Üretirken, yok etmemek adına işletmelerimizden önce ağaçlandırma alanları, gölet, yeşil alanlar gibi çevresel tasarımları tamamladık ve buraları korumaya aldık. 2010’da başladığımız altyapı çalışmalarını sadece iki yıl içerisinde tamamladık. 2012’de başlayan üstyapı çalışmalarımız ise 2014 tarihinde tamamlanarak, Bölge’de üretim başladı. Resmi makamların ‘organize sanayi bölgesi yapmaya elverişli bulmadığı’ Anadolu OSB şimdi ulusal çapta firmaları ile bütün bir Dünyayla ticaret yapıyor.
“SADECE BİR FİRMANIN ANADOLU OSB’YE YATIRIMI, KURULUŞ MALİYETİNİN ÜSTÜNDEDİR”
Anadolu OSB’ nin 19 yıllık kısa geçmişinde oldukça zorlu süreçleri geride bıraktıklarını ifade eden Tuncay, inanç ve kararlılığın önünde bir engel olmayacağının altını çizdi.
Tuncay, sözlerine şöyle devam etti:
Oldukça zorlu süreçleri geride bırakırken, her zaman sermaye artırıcı önlem olarak inancımızı yanımızı aldık. Hep beraber güven ve kararlılık ile çözüm ürettik. Bu nedenle de Anadolu OSB’ nin tarihi bir azim hikayesidir ve bugün sadece bir firmasının Bölge’ye yatırımı, toplam kuruluş maliyetinin üstündedir. Bizlere güvenen yatırımcılarımızla küçük ölçekli işletmelerin, orta ve büyük ölçekli firmalara dönüşebilmesi için başlayan Anadolu OSB hayalimiz, ortak amaç ve çıkarlar doğrultusunda becerilerini yükselterek, sürdürülebilirliğini ileriye taşımaktadır. Dolaysız olarak bu süreç aynı zamanda temel hedefimiz olan; ülke ekonomisine ve kalkınmasına önemli katkılar sağlamaktadır.
BİLİŞİM SEKTÖRÜ ANADOLU OSB’Yİ TERCİH EDİYOR!
Karma bir organize sanayi bölgesi yapısına sahip olan Anadolu OSB’ de üretimde olan sektörler konusunda Tuncay, şu bilgilendirmede bulundu:
Anadolu OSB’ nin ana alanı 410 hektar ve 180 katılımcımız bulunmaktadır. Henüz üstyapı çalışmalarına geçeli 2 yıl oldu fakat doluluk oranımız yüzde 60’a ulaştı. Bölgemizde makine, elektrik, elektronik, cam, kağıt, plastik, gıda, demir, metal, çelik, inşaat, sağlık, hizmet ve ticaret alanında pek çok büyük firma üretim yapıyor. Öte yandan Bölge’ de bilgi saklama merkezleri ve bilişim sektörü yoğunluktadır. Yıl sonunda ise Türkiye’ nin en büyük veri saklama merkezi ve GSM operatörü faaliyete başlayacak.
ÜNİVERSİTE İLE GÜÇ BİRLİĞİ!
Üniversite ile sanayi işbirliklerine önem verdiklerini ve konu üzerinden ülkede nadir niteliksel dönüşüm sağlayan organize sanayi bölgeleri arasında olduklarını ifade eden Tuncay, şöyle devam etti:
Modern, bilimsel ve çevreci üretim merkezi stratejileri ile ‘sanayi’ kavramını yorumlayan Anadolu OSB, günümüzde rekabet edebilirliğin temel koşulunun; bünyesinde AR-GE çalışmaları geliştirebilen ve inovasyon yapabilme yeteğine sahip üretim alanlarından geçtiğinin farkındadır. Gerek bu ihtiyaçtan dolayı gerekse Bölgemizin sanayi organizasyonundan öte bir cazibe merkezi haline gelebilmesi için Başkent Üniversitesi ile protokol imzaladık. Bu güç birliğimiz çerçevesinde ‘Anadolu Kentsel Tasarım Projesi’ tamamlandı. Bu proje ile idari ve sosyal tesis alanlarımızda; kreş, otel, restoran, ticaret alanları, meslek yüksek okulu, meslek lisesi, sanayi müzesi, poliklinik, mescid, spor ve kültür merkezleri ile pek çok işletmeyi bünyesinde barındırarak, modern bir yaşam alanına dönüşebilmesi için ilk adımlar atıldı. Yine aynı işbirliği çerçevesinde projelendirilen Bilgi İnovasyon Teknoloji Transfer Ofisi (BİTTO) ile Bölgemiz teknoloji üretebilme ve bunu ticarileştirebilme imkânını yakalayacaktır.
ANADOLU OSB BÖLGE HALKINA SAĞLIK HİZMETİ VERİYOR!
Tuncay, konu üzerinden ifadelerine şöyle devam etti:
Başkent Üniversitesi gittiğimiz bu anlaşma çerçevesinde bir de ‘Sağlık Protokolü’ imzaladık. Yönetim Binamızda faaliyetlerine devam eden Başkent Üniversitesi Anadolu OSB Polikliniği hem çalışanlara hem de Bölge halkına sağlık hizmeti vermektedir. Bölgemizde olası bir iş kazası meydana geldiğinde ambulans, doktor ve hemşire ile zamanında müdahale edilebilmektedir.
ÇANAKKALE’DEN SONRA İLK ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANITI!
Çanakkale Şehitler Anıtı’ndan sonra ilk Çanakkale Şehitlik Anıtı’nı Bölge’lerine inşa eden Anadolu OSB, yerli turistlerinde odağı oldu.
Anadolu OSB’ nin bulunduğu toprakların Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda önemli rol üstlendiğini belirten Tuncay, Malıköy’ün Sakarya Meydan Savaşı’nda da merkez komutanlık olarak görevlendirildiğini ifade etti.
Tuncay, “Bizler tarihimize ödenmeyecek bir vefa borcumuzun olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle hem geçmişimize sahip çıkmak hem de kurulduğumuzun yerin tarihsel kimliğine entegre olabilmek için ana caddelerimize 29 Ekim, Sakarya, Gelibolu, Dumlupınar, 30 Ağustos adlarını verdik. Ankara’dan Çanakkale Savaşlarında şehit olan 1764 askerimizin künyelerinin yazılı olduğu Çanakkale Şehitler Anıtı’nı inşa ettik. Bu anıtta her yıl Çanakkale anması düzenliyoruz. Yıl içerisinde Anıtı şehit yakınları ve öğrenciler başta olmak üzere, çok sayıda kişi ziyaret ediyor. Öte yandan bu 1764 askerimizin adına 1764 badem ağacı diktik. Badem ağaçlarından yılda elde edilecek 1 milyon TL gelir ile mesleki eğitime destek olmayı amaçlıyoruz” dedi.
EKO-SANAYİ İLE DOĞAL YAŞAM KORUMA ALTINDA!
Sanayi platformunda çevreci uygulamalara yönelik hayata geçirdiği politikalarla dikkat çeken Anadolu OSB’nin konu üzerinden çalışmalarına yönelik Başkan Tuncay, şu ifadeleri kullandı:
Anadolu OSB olarak doğa uyumlu tasarımlar konusunda stratejik ve etkin yaklaşımlara sahibiz. Bu nedenle Anadolu OSB, doğayla uyumlu sürdürülebilir projelerine öncelik vermeyi tercih etmiş ve işletmelerinden önce yeşil alanlarını oluşturmuştur. Bölgemizde yağmur suları ile 70 bin metrekare büyüklüğünde gölet oluşturduk ve burası birçok canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Çevresi ise yürüyüş parkurudur. Öte yandan Gölet’in etrafını 7 bin 500’den fazla ağaçla donatarak korumaya aldık. Bu gölet aynı zamanda olası bir yangında su rezervi görevi görecektir. Fabrikalarımız bacasızdır ve binaların etrafı ağaçlarla çevrilmiştir. Ayrıca tüm sokak ve caddelerimiz yine ağaçlarla donatılmıştır. Ankara’dan şehit olan 1764 askerimiz anısına diktiğimiz badem ağaçlarını ise yıl itibariyle 2500’e çıkardık.
“SEKTÖR BLOĞUNUN ANA GÜCÜ HALİNE GELECEĞİZ”
“Bölgemizin kalkınmasını özümsemiş Katılımcılarımız ve uzman kadrolarımızla yarattığımız bu ekonomik değeri, sektör bloğunun ‘ana gücü’ haline getirebilme amacındayız” sözleri ile gelecek planlarına işaret eden Tuncay, sözlerini şöyle noktaladı:
Gelmek istediğimiz bu nokta uzun soluklu bir yol olsa da başarılarımızın getirdiği inanç ve azim çalışmalarımıza ufuk açmaktadır ve içerisinden geçtiğimiz döneme ivme kazandırmaktadır. “Sanayileşmek en büyük milli davamızdır” sözleri ile üretimin önemine dikkat çeken Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına olan vefamızı ancak bu ekonomik güce sahip çıkarak ve ileriye taşıyarak gösterebileceğimizin bilincindeyiz. Anadolu OSB’nin bulunduğu topraklar tıpkı, Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi jeo-stratejik bir öneme sahiptir. Her alanda modernizasyona uğramış günümüz dünyası bir ekonomik paylaşım savaşında iken, başlattığımız bu ‘üretim taarruzu’ omuzladığımız en kıymetli ve önemli değerdir. Çünkü; Anadolu OSB tek başına bir ekonomik oluşum değil, üretimle gelen değişimin gücüdür.